İshak Paşa Sarayındaki en önemli geometrik düzen, cami dış duvarındaki taş panodadır. Bu panoda çökertme ve kabartmanın bir aradalığı, ışık-gölge yasalarını mükemmel kullanır.
Biraz dikkatli bakıldığında çökertmedeki yıldızda Mühr-ü
Süleyman'ı, yani Süleyman peygamberin parmağında taşıdığına inanılan yüzüğün temsilini görmek mümkün.
Mühr-ü Süleyman, yönü aşağı ve yukarı bakan iki üçgenin birleşmesinden oluşur. Bunlar dişil ve eril simgeleridir. Üçgenlerin iki farklı yöne bakmasının bir başka yorumu, yeryüzü ile gökyüzünü simgeledikleridir.
Mühr-ü
Süleyman'ın üçgenleri nazarla da bağdaştırılıyor. Bir kurama göre üçgen, stilize bir gözdür. Bir mühürde üçgenler, aşağı-yukarı, sağa-sola, her yöne bakan; böylece çevreden gelebilecek kem bakışları def etmeye çalışan savunma araçlarıdır.
Nazardan korunmak için yapılan deri vb. muskaların üçgen biçiminde olması da bununla ilgili olmalıdır.
Bir görüşe göre de, Mühr-ü Süleyman güneşin simgesidir.
Güneşin doğduğu yöne doğru duran, stilize bir güneş olabilir mi İshak Paşa Sarayı'ndaki?
Belki?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder